27 Ocak 2015 Salı

Mersin Ağacının Ruhu ve Driyope Efsanesi (Muğla)

Driyope Efsanesi
Anadolu'nun birçok bölgesinde olduğu gibi, Muğla yöresinde de her gömüt taşının yanına mutlaka bir ağaç dikilmiştir. Bu ağaç, dallarına bağlanmış bez parçaları ile dikkat çeker. Üzerine bez parçaları bağlanmış bu ağaca "Oyuk" denir ve ağacın dallarının gömütte yatanın ruhunu koruduğuna inanılır.

Bir de yörede gömüte mersin dalı dikme geleneği yaygındır. İnanışa göre mersin dalı, kabir azabını hafifletir.

Tüm bu inanç ve gelenekler, eski çağlara uzanan bir inançla ilgilidir. Bu inanca göre bitkiler de, özellikler ağaçlar da insan gibi can taşır, acı duyar. Yörede buna ilişkin şu efsane anlatılır:

Driyope ve İyole, iki kız kardeştir. Driyope, evlidir. Birgün ikisi birlikte bir pınar kıyısına giderler. Çiçek açmış bir mersin ağacı, Driyope'nin ilgisini çeker ve bir dal koparır. Dal, kırıldığı yerden kanamaya başlar. Driyope, istemeden bir bitkinin ölümüne yol açmıştır.

Dehşet içinde kaçmaya çalışırken, ayaklarını kımıldatamadığını fark eder. Ayakları kök olmuş, bedeni ağaçlaşmaya başlamıştır. İyole, kardeşini kurtarmaya çalışır. Fakat yararı olmaz. Tam bu sırada Driyope'nin babasıyla kocası görünür. Kucaklarında da Driyope'nin oğlu yatmaktadır. Onların da elinden bir şey gelmez.

Driyope, çocuğunu bağrına basıp emzirmeye çalışır. Fakat göğsü de ağaçlaşmaya başlamıştır. Driyope, çocuğundan ayrılmak istemez ve onun da ağaç olması için çocuğuna sımsıkı sarılır. Boşunadır... Yalnızca kendisi ağaçlaşmaktadır. Umutsuzluk içinde şöyle bağırır:

"Hiç günahım yok! Cezayı gerektirecek bir şey yapmadım. Yaptımsa, yapraklarım dökülsün. Çocuğumu sütanneye verin. Oğlumu dallarımın altında emzirsin. Büyüyünce de benim dallarımın gölgesinde oynasın, bana 'Anne!' diye seslensin. Ama söyleyin ona, sakın dal koparmasın hiçbir ağaçtan..."

Der ve susar. O, artık görkemli bir ağaca dönüşmüştür.

0 yorum:

Yorum Gönder