25 Ocak 2015 Pazar

Vril Cemiyeti

Vril Cemiyeti, tartışmalı bir konudur. Çünkü aksini iddia eden pek çoklarına rağmen böyle bir grubun gerçekten var olduğuna dair hiçbir kanıt yoktur. Sözde Vril Cemiyeti'ni gerçekten tuhaf yapan şey, bir bilim-kurgu hikâyesi olarak başlamış olmasıdır.

 Edward Bulwer-Lytton, Victoria döneminde yaşamış bir yazardı. "The Last Days of Pompeii" (Pompei'nin Son Günleri) gibi kitaplarıyla ünlenmişti. 1870'de "The Power of the Coming Race" (Gelecek Irkın Gücü) adlı bir bilim-kurgu romanı yazdı. İnsan üstü, meleği andıran, yeraltında yaşayan bir ırkı ve onların gizemli enerji gücü Vril'i anlatıyordu.

 Vril, "her şeye nüfuz eden" sınırsız güçte bir sıvıydı. Vril/ya adında bu halk/ırk, bu enerji kaynağını zihinleriyle kontrol edebiliyor, hem iyilik hem de kötülük için kullanıyorlardı.

 Hikâyeye göre, yerkürenin içini doldurmuşlardı ve yerleşecek yeni yerler bulmak için dünya yüzeyine çıkmaya hazırlanıyorlardı. Ve tabii yeni medeniyetlerini kurabilmeleri için can sıkıcı insan sürüsünün yok edilmesi gerekiyordu.

Büyük ilgi gören kitap, yerkürenin içinin boş olduğu ve uzaylıların burada yaşadığı yönündeki söylentilerin kaynağıydı. Vrilya halkı, Atlantislilerin soyundan geliyordu ve efsanevî şehri yok eden sel sularından kaçmak için dünyanın merkezine sığınmışlardı.

Roman, Atlantis'e inananlar arasında çok tutuldu. Daha da önemlisi, "Vril" sözcüğü, "hayat veren iksir" anlamında kullanılmaya başlandı.

1935'te Alman bilim insanı ve bilim-kurgu yazarı Willy Ley, Nazi Almanyası'ndan kaçarak ABD'ye geldi. İki yıl sonra yazdığı bir makalede Vril'in teknolojisinden faydalanmak için varlığını araştıran Wahrheitsgesellschaft (Gerçek Cemiyeti) adlı bir gruptan söz etti. Ley'in gruptan söz etmesi üzerine başka araştırmacılar da gerçek Vril Cemiyeti'nin İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Almanya'da var olduğunu iddia ettiler.

1960'ta Jacques Bergier ve Louis Pauwels, spekülatif bir kitap olan "Morning of the Magicians"ı (Büyücülerin Sabahı) yayınladı. Kitapta Vril Cemiyeti hakkında iddialarda da bulunuyorlardı. Berlin Vril Cemiyeti, onlara göre Thule Cemiyeti ve Nazi Partisi'nin öncülüydü.

Diğerleri, cemiyetin Vrilya ile gerçekten iletişime geçtiğini ve Nazilerin Vril teknolojisiyle çalışan ve 1945'te Prag'a giden uçan daire V-7'yi bu sayede inşa ettiğini yazdılar. Anlatılanlara göre savaş sonunda Vril Cemiyeti, malzemeleri toplamış, uçan dairelerini almış ve Antartika'daki gizli bir yeraltı karargâhına yerleşmişlerdi.

Vril teknolojisinin Naziler'in 1942'de Ay'a inmesini sağladığı da iddialardan biri. Bu iddiaya göre Naziler, Ay'da bir yeraltı merkezi inşa etmişlerdi ve bu yapı, bugün hâlâ Ay'daydı...

0 yorum:

Yorum Gönder