25 Ocak 2015 Pazar

Ordo Templi Orientis

Ordo Templi Orientis
"Ordo Templi Orientis" (kısaca OTO), Oriental ya da Doğulu Tapınak Şövalyeleri ya da Doğu Tapınağı Tarikatı olarak çevrilebilir. Kökleri 19. yüzyıl Almanyası'na uzanan bir organizasyondu. Kurucuları, 1800'lerşn sonunda yaşayan en etkili ezoterik, spiritüalizm ve gizemcilik meraklılarıydı. Grup, zaman içinde farklı aşamalardan geçti. OTO, bugün de varlığını sürdüren bir tarikattır. 60 ülkede yaklaşık 3.000 üyesi bulunmaktadır. Bu üyelerin çoğu, ABD'de yaşamaktadır.

Ordo Templi Orientis'in Kuruluşu
Genellikle 20. yüzyılın en kötü şöhretli karakterlerinden biri olan Aleister Crowley'le ilişkilendirilmesine rağmen, OTO'nun felsefi kurucusu, 19. yüzyılda yaşayan Carl Kellner adlı Alman kimyagerdi. Masonluk, teosofi, Rozikrusyenizm, Hermetism, gizemcilik, spititüalizm ve her türlü diğer izm'lere meraklıydı.

Kellner, özellikle masonluğun "Memfis-Mizraim" adlı bir varyasyonuna düşkündü. Yarı masonik dereceleri olan bu tarikatg, İtalya ve Fransa'da yaratılmış, Napoléon'un Mısır'daki keşiflerinden etkilenmişti. Masonik dünyanın çoğu, Memfis-Mizraim derecelerini tanımıyordu. Dünya üzerindeki büyük locaların çoğu, üyelerini bu Mısır riti meraklılarıyla ilişki kurmaması konusunda uyarıyordu. Çünkü genellikle kısa yoldan para kazanmak isteyen sahtekarlr, meraklıları kandırarak derece kazandırmak adına ceplerini dolduruyordu Kellner, kadınları da tariktına almak istiyordu. oysa bu, masonlar arasında kesinlikle yasaktı.

Aynı dönemde Kellner, Theodore Reuss adlı bir Bavyeralıyla tanıştı. Kellner gibi Reuss da ezoterik gruplardan çok etkilenmişti. 1880'de ünlü Bavyera İlluminati Tarikatı'nı canlandırmak için başarısız bir denemeye girişmişti. Sonraki 25 yıl boyunca, İngiltere ve Avrupa'da birçok grupla bağlantıya geçti.

Kellner'in amacı, bütün bu farklı felsefeleri aynı çatı altında toplamak için bir kolej ya da enstitü kurmaktı. Çünkü hepsi de bir şekilde birbirleriyle bağlantılıydı. Fakat fraksiyonlara ve gruplara ayrılmak yerine çeşitli ezoterik felsefelerin birleşmesi gerektiğine inanıyordu. Böylece ezoterizm öğrencileri, hepsini bir bütün olarak deneyimleyebilecekti.

1904'te Reuss ve Kellner, Memfis-Mizraim masonik dereceleriyle birlikte dünya masonlarının onaylamadığı başka dereceleri birleştirerekKellner'in "Academia Masonica" adını verdiği oluşumu kurdular.OTO da bunların merkezinde yer alacaktı.

Kellner, ileri derecede Masonların hepsini bir arada görebilmesi için dünyanın farklı yerlerinden farklı dereceleri bir araya getirmek istiyordu. Fakat Mason dünyası bunlarla pek ilgilenmiyor, hatta masonluğun geçersiz dereceleri olarak görmeyi ve reddetmeyi sürdürüyordu. Kellner, 1 yıl sonra öldüğünde; Reuss, onun yerine geçti ve bazı değişiklikler yaptı. Kadın hakları savunucusu olduğu için OTO'yu kadınlara açtı ve Fransız Gostik Kilisesi'ni (Église Catholique Gnostique) örgütün resmi dini haline getirdi.

Ve Aleister Crowley
Aleister Crowley, ezoterik çalışmalar dünyasının en gizemli figürlerinden biridir. Bu konularla ilgilenen kişilerin bulunduğu bir odada adının telaffuz edilmesi, hemen çatışmalara yol açar. Bazıları onu bir dâhi olarak kabul edip överken, bazıları da onun sadece bir uyuşturucu bağımlısı olduğunu söyler. Ne olursa olsun, 20. yüzyıl okült dünyasının en etkili isimlerinden biridir.

1875'te doğan Crowley, ezoterik çevrelerde okült uygulamalara cinselliği eklemesiyle hatırlanır. Tarot kartları ve Ouiji tahtalarının popülerleşmesinde büyük katkısı vardır. Dağcı, satranç ustası, üretken bir yazar, bir mistik, hedonist ve uyuşturucu bağımlısı olan Crowley, "Dünyanın En Kötü Adamı" olarak biliniyordu ve bu takma addan çok hoşlanıyordu.

Crowley, Theodore Reuss'la 1910'da Londra'da tanıştı ve kısa süre içinde Bavyeralı arkadaşının tarikatı OTO üzerinde etkili oldu. Crowley, 1904'te eski Mısır tanrısı Horus'un spiritüal bir habercisi tarafından ziyaret edildiğini iddia etti. Haberci, "Thelema" adlı yeni bir dinin ayrıntılarını bildirmişti. Bunları "Kanun Kitabı"nda anlattı.

Reuss, hemen ikna oldu ve Crowley'in dini hizmetlerini OTO'nun Gnostik Ayini'ne ekledi. Reuss, 1920'de Zürich'te toplanan masonlara Thelema'nın yüksek dereceli masonların resmi dini olması gerektiğini söyleyecek kadar ileri gitti. Toplantıya katılanlar, bu fikirden pek hoşlanmadılar.

Dünyanın farklı yerlerinden OTO teşkilatları kuran Reuss, 1920'de kalp krizi geçirip ölünce, Crowley, hemen ondan boşalan yeri doldurdu ve kendisini "Oryantal Tapınak Şövalyelerinin Büyük Ağabeyi" ilan etti.

Crowley'den Sonra OTO
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra neredeyse yok olan OTO'nun geriye kalan tek locası California'daydı. Crowley, ölümünden kısa süre önce tarikatın dizginlerini Karl Germer adlı bir Alman'a teslim etti. Germer, 1962'de ölümüne dek tarikatı kağıt üzerinde hayatta tuttu. Bu dönemde OTO'ya üye olanlardan biri de L. Ron Hubbart'tı. Hubbart, daha sonra sözde din Scientology'yi yarattı.

1969'da Grady McMurty, OTO'yu neredeyse tek başına ayağa kaldırdı. 1943'te Crowley'den dereceler alan McMurty, elinde acil durumda kullanıp tarikatın başına geçmesini sağlayacak mektuplar olduğunu iddia ediyordu. Tabii bir sürü dava açıldı. Çünkü en az 3 kişi daha OTO üzerinde sahiplik iddiasında bulundu. Öahkemeler ve davalar sonuçlandı ve McMurty'nin OTO'su çoğunluk tarafından Crowley'in tarikatının mirasşısı olarak kabul edildi.

Üyelerin çoğu İngiliz olan "Tpyhonian Ordo Templ, Orientis", günümüzde varlığını sürdürmektedir. İlgi alanları ise daha ziyade "uzaylılar" ve "demonoloji" (ifritbilim). Tarikatın şu anki başkanı ya da "halifesi", William Breeze, daha çok ezoterik ismi olan "Hynebaeus" ile tanınıyor.

0 yorum:

Yorum Gönder